DİĞER
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
K24'te Temmuz ayının ilk vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Resim yazı yokken vardı; her baktığımızda bizi çok etkileyen ressamı belirsiz mağara resimleri buna şahittir. Resim yokken de ses vardı ve sonra bu ikisi buluşup kendileri için küçük ama insanlık için büyük bir âleme geçiş kapısı oldular."
Yine Düşünce Özgürlüğü Yine Türkiye: 1995'te yayımlanan kitaba bakıldığında o zamanlar çok daha umutlu bir havanın estiği görülebiliyor. Çeyrek yüzyıl sonra bu derlemedeki eleştiriler keşke güncelliklerini kaybetmiş olsalardı...
Eğer bir üniversiteye bağlı kalmazsak kimsenin bizi ciddiye almayacağını, eğer üniversite kariyerimizi bırakırsak maddi olarak dayanamayacağımızı söylediler. Bilmem, belki de haklılar. Ama şu kadar umurumda değil
Ana akımlaşmayı kabul etmeyen tüm varoluşların kendilerini yazınsal bir süreçle ifade etmeye yeltenmesinde kendi deneyimini aktarmaktan öte bir arzu göze çarpıyor: belirsizlikle oynama, bu zenginliği koruma ve kimliksizliğe yönelen bir arzu...
Google’a Türkçe “Başlangıçlar” yazınca, yüzlerce ordövr tabağı resmi çıkınca insan hayret ediyor. Yeniden başlamayı Amerikan salatasının yanına kısır koymak diye çözmüşler. Hep gurur duyduğumuz “mozaik” bu işte
K24 Akademi Söyleşileri dizisinin üçüncü konuğu, Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Sibel Irzık...
Rovelli’ye göre kesinliği kabul etmeme kabiliyeti sayesinde bilim dünyaya her defasında yeni bir gözle bakabiliyor. Başkaldırının nasıl bir erdem haline gelebileceğini ve eleştiriye açıklığın yaratıcı sonuçlarını hatırlatmasıyla bile okunmayı hak ediyor
Yazarlar içerdeyken hiç kimsenin sözü özgürlüğün güvencesi altında olmaz. Toplumun özgürlük karnesi yazarlarının hapiste olup olmayışıyla ölçülür
Deneme münakaşa etmez. Önerir. Kanıtlamaz. Bağlantı kurar. Daha önce bakılmamış bir şeye ışık tutar. Düşünmenin namusu...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık